Dal böceği, bilimsel adıyla Phasmatodea, dünyanın en uzun böceklerinden biridir. Bu takım, ince uzun vücutları ve kanatsız türleriyle dikkat çeker. Vücut yapıları, çevreye olağanüstü bir uyum sağlar ve genellikle sopa benzeri bir görünüme sahiptir. Dal böceklerinin birbirine birleşik gözleri zayıf olduğundan gece görüşleri oldukça sınırlıdır. İşitme ve ses çıkarma organları bulunmayan bu canlılar, oldukça sessizdir ve genellikle geceleri aktiftirler. Gündüzleri katalepsi davranışı (katılaşma) göstererek hareket etmezler. Bitkilerin canlı kısımları ile beslenen dal böcekleri, çiğneyici mideleri olmadığından, besinleri ağızlarında yeterince çiğnerler. Bazı türlerinde partenogenetik üreme gözlenir. Günün belli vakitlerine göre renk değişimi de görülebilir, özellikle nimf evresinde, vücudun kaybedilen üyelerinin yenilenmesi mümkündür.

Dal böceklerinin boyları 1,5 cm ile 30 cm arasında değişir. Dişileri, 56,7 cm'lik boylarıyla dünyanın en uzun böcekleridir. Ortalama olarak 65 gram ağırlığındadırlar. Bazı türlerinin silindirik çubuk benzeri gövdeleri vardır. Carausius morosus gibi bazı türler, çevrelerine uyacak şekilde pigmentlerini değiştirerek renk değiştirebilir. Ağız bölümleri baştan dışarı çıkıntı şeklindedir. Bacaklar tipik olarak uzun ve incedir ve bazı türler ekstremite ototomisi (dökülme) yapabilir. Vücutlarının geri kalanında ince uzun antenler bulunur. Karanlık koşullarda bile önemli ayrıntıları algılamalarını sağlayan etkileyici bir görsel sistemleri vardır. Sınırlı sayıda yüze sahip küçük bileşik gözlerle doğarlar. Genç dal böcekleri, gündüzleri beslenir ve serbestçe dolaşırlar.

Dal böceklerinin bacaklarında iki tür ped bulunur: yapışkan "ayak parmağı pedleri" ve bacaklarından biraz daha yukarıda yapışkan olmayan "topuk pedleri". Topuk pedleri, düşük basınçta güçlü sürtünme yaratan mikroskobik kıllarla kaplıdır ve bu sayede her basamakta yüzeyden enerjik bir şekilde soyulmak zorunda kalmadan tutunabilirler. Yapışkan ayak parmakları, tırmanırken ek tutuş sağlamak için kullanılır, ancak düz bir yüzeyde kullanılmaz.

Dal böcekleri, çoğunlukla ağaçların ve çalıların yapraklarıyla beslenirler. Bu canlılar, otoklavlar ve birçok neotropik (Güney Amerika) ekosistemlerin önemli bir üyesidir. Orman ekosistemindeki rolleri, doruk ormanlarındaki ardıllığın ve direncin korunmasında büyük önem taşır. Dal böcekleri bitkileri tüketerek, bitkilerin erken üretimini düşürür ve ardından toprağı dışkılama ile zenginleştirir. Bu süreç, geç kalan bitkilerin kurulmasına ve tropikal ormanın geri dönüşümüne olanak sağlar.

Dal böcekleri, yaprak dökmesiyle ağaçlara ve ormana zarar verebilirler. Sayılarının fazla olması halinde, ağaçlara ciddi zararlar verebilirler. Uzun süreli yaprak dökme ve dallara zarar verme sonucunda ağaçlar ölebilir. Bu nedenle dal böcekleri, ekosistem üzerindeki etkileri dikkate alınarak kontrol altında tutulmalıdır.