Örümceğimsiler grubunun Scorpiones takımından olan akrep böceği, genellikle sıcak ve kurak iklim koşullarında yaşayan, vücutları sert ve kalın bir zırh benzeri tabaka ile örtülü olan, kavisli ve kalkık kuyruklu, kuyruğunda zehirli iğnesi bulunan bir böcek türüdür. Akrepler, insanlar için ciddi tehlikeler oluşturabilirler. Akrep sokması sonucunda hayatını kaybeden insanların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır. Bu nedenle akrepler görüldükleri yerde korku ve paniğe sebep olurlar.

Yapılan araştırmalara göre dünya üzerinde akrebin 1753 adet türü bulunmaktadır. Türkiye'de ise 11 cinste toplanan 23 türü bulunmaktadır. Akrebin boyu, cinsine ve yaşadığı iklim koşullarına göre değişiklik gösterse de 3 cm ile 23 cm arasında bir boy uzunluğu görülmektedir. Dünyanın en uzun akrebi, 23 cm boyu ile Heterometrus swammerdami türüdür. Ortalama akreplerin ömrü sekiz yıldır; fakat doğada yaşayanların daha kısa yaşadığı düşünülmektedir.

Akrep böceği, doğada en dayanıklı böceklerden biridir. Karlı bölgeler hariç, ormanlık alanlarda, çöllerde ve taşlık alanlarda yaşayabilirler. Genellikle tropikal ve tropik altı iklim koşullarının olduğu bölgelerde daha fazla görülürler. Akrepler, sıcaklığa duyarlı ve neme bağımlı olduklarından genellikle ılık ve nemli bölgelerde yaşamayı tercih ederler. Gündüzleri ağaç kabuklarının altında, duvar oyuklarında, taş aralarında ve yer altında kazdıkları dehlizlerde görülürler. Geceleri ise akreplerin en aktif olduğu zamandır. Akrepler, diğer böcekler gibi dik duvara tırmanmayı başaramazlar.

İlkbahar mevsimi geldiğinde erkek akrepler, dişileri arayıp döllemeye çalışırlar. Erkeğin spermleri, eşey açıklığında ve dışarı çıkmış durumda bir kese içerisinde bulunurlar. Erkek akrep, bu kese içerisindeki spermleri kıskaçları ile alır ve dişiyi bulduğu zaman dişinin eşey açıklığına yapıştırır. Bunu başardıktan sonra hemen kaçar, çünkü akreplerin çiftleşmesi erkek açısından son derece tehlikelidir. Bazen dişilerin kendisini döllendiren erkeği yemesi ile sonuçlanır. Akrebin çiftleşmeden sonraki doğum süresi 7 ile 12 ay arasında değişmektedir. Bu sürenin sonunda her bir dişi 10 ile 60 larva arasında doğurur. Doğduklarında toplu beyaz cisimcikler gibi görünürler. İnce kıskaçlı, kuyruklu sinek böceklerine benzerler. Annelerinin bacaklarından sırtına tırmanırlar. Anneleri bir süre yavrularını sırtında taşır. Bu zaman sırasında annenin sırtından düşen yavrular tekrar anneye tırmanmayı başaramaz ise su kaybından yaşamlarını yitirirler. İlk deri yani kabuk değişimlerini de annelerinin sırtında yaparlar.

Akrepler, yırtıcı bir tabiatları olmasına rağmen avlanma konusunda uzman değillerdir. Havadan ve yerden gelen titreşimlerle algıladıkları besinlerini takip ederek avlamak yerine, sinsice pusuda bekleyerek avlarlar. Başlıca besin kaynakları şunlardır:

Akrepler, avlarını kıskaçları ile yakaladıktan sonra sokarak hemen öldürürler. Akrepler, ne kadar zehir vereceklerini avlarına göre belirlerler.

Akrepler, metabolik hızı en düşük hayvanlardan biridir. Bu yüzden çok az besin ile yetinebilirler. Bir akrep, aylarca hatta iki yıl kadar hiçbir şey yemeden hayatta kalabilir.